Bundan yıllar yıllar önce böyle değildi sanıyoruz ama böyleydi,
bundan asırlar önce de böyleydi. Habil ve Kabil de bir örneğiydi.
Birinin canına kastetmek, canını acıtmak, zulmetmek,
öldürmek, zarar vermek, madden olmasa da manen öldürmek… Bunlar hep topluma
sızmış kanser düşüncelerdi, kanser davranışlardı. Kesilip atılması gereken... Kesilip
atılmazsa yayıldıkça yayılan…
Peki ne oldu? Hep yayıldı. Hastalık her devirde ve zamanda
yayıldı, arttı, modern oldu, gözde oldu. Hal böyle olunca ona sempati arttı,
partizanlık arttı, işgüzarlık arttı…
Zulmü işleyen zalim bunun zulüm olmadığını savundu, birçoğunu
inandırdı, bazısına yutturdu. Kalbine dürüstlüğü ise çoktan unuttu.